Nero (M.S. 37-68) – Roma İmparatoru
Diktatörlükten Mitlere: Tuhaf Liderlerin İzlerini araştıracağımız bu yazıya İmparator Nero ile başlıyoruz. Roma İmparatorluğu’nun beşinci imparatoruydu ve hükümdarlığı M.S. 54-68 yılları arasında sürdü. Ünlü Julio-Claudian hanedanına mensup olan Nero, genç yaşta tahta geçtiğinde ilk başlarda başarılı bir lider olarak görülüyordu. Ancak zamanla, kişisel arzuları, sanata olan aşırı düşkünlüğü ve tiranlığıyla anılmaya başladı. Nero’nun en tartışmalı olaylarından biri, M.S. 64 yılında Roma’da meydana gelen büyük yangınla ilgilidir. Çoğu kaynak, yangının çıkışı sırasında Nero’nun şarkı söyleyip lir çaldığını iddia eder, hatta yangını bizzat çıkardığına dair söylentiler yaygındı. Bununla birlikte, Roma’nın bu büyük felaketi sırasında Nero, yangının suçunu Hristiyanlara atmış ve bu olay, ilk Hristiyanlara yönelik büyük bir zulme dönüşmüştü.
Nero’nun yönetimi boyunca annesi Agrippina’yı ve karısı Poppaea’yı öldürttüğü bilinir. Tiran yönetimi, ekonomik krizler ve askeri başarısızlıklar Roma’da hoşnutsuzluk yaratmıştı. Sonunda, Nero’ya karşı yapılan bir isyan sonucu Senato tarafından ölüm cezasına çarptırıldı, ancak yakalanmadan önce M.S. 68 yılında intihar etti. Son sözlerinin, “Ah, ne büyük bir sanatçı ölüyor!” olduğu söylenir .
İvan IV (Korkunç İvan) (1530-1584) – Rus Çarı
Korkunç İvan olarak bilinen İvan IV, Rusya’nın ilk “Çar” unvanına sahip hükümdarıydı ve 1547’den 1584’e kadar Rusya’yı yönetti. Saltanatı, hem büyük reformlarla hem de aşırı şiddetle anıldı. İvan, Rusya’yı merkezi bir devlet haline getirip, Kazan ve Astrahan hanlıklarını fethederek ülkenin topraklarını genişletmiştir. Ancak aynı zamanda, kendisinin ve ailesinin üzerine gelen tehditlere karşı aşırı bir paranoya geliştirdi. 1565’te kurduğu Oprichnina, Rusya’da terör estiren ve zalimce cezalandırmalar uygulayan bir gizli polis örgütüydü. Bu dönemde binlerce Rus soylusu öldürüldü, mal varlıklarına el konuldu ve aileleri sürgüne gönderildi.
İvan, 1581 yılında bir öfke anında kendi oğlu İvan’ı öldürdü. Bu olay, hem saltanatını hem de kişisel yaşamını karanlık bir noktaya taşıdı. Son yıllarında akıl sağlığı tamamen bozuldu ve paranoyası daha da arttı. İvan IV, 1584’te inme geçirdikten sonra öldü. Korkunç İvan’ın mirası, Rusya’nın genişlemesiyle birlikte gelen terör ve despotlukla dolu bir dönem olarak hatırlanır .
Jean-Bédel Bokassa (1921-1996) – Orta Afrika İmparatoru
Jean-Bédel Bokassa, 1966’dan 1979’a kadar Orta Afrika Cumhuriyeti’nin lideriydi, ancak daha sonra kendini imparator ilan ederek 1976’da Orta Afrika İmparatorluğu’nu kurdu. Bokassa, askeri bir darbeyle iktidara geldikten sonra, aşırı harcamalar yaparak Fransa İmparatoru Napolyon’a özenen devasa bir taç giyme töreni düzenledi. Bokassa’nın liderliği, ülkedeki kaynakların büyük bir kısmını kişisel lüksüne ayırması ve despotik yönetim tarzı ile bilinir. Yolsuzluklar, siyasi baskılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Bokassa dünya çapında kınandı.
1979 yılında, Bokassa’nın Orta Afrika’da öğrenci protestolarını kanlı bir şekilde bastırması, Fransa’nın müdahalesine neden oldu ve devrilmesine yol açtı. Bokassa’nın ayrıca insan eti yediği söylentileri de vardı, ancak bu iddialar hiçbir zaman kesin olarak kanıtlanmadı. Fransa’ya sürgüne gittikten sonra, 1996’da kalp krizinden öldü .
Caligula (M.S. 12-41) – Roma İmparatoru
Caligula, Roma tarihinin en çılgın liderlerinden biri olarak anılır. M.S. 37’de imparator olduğunda halk arasında popülerdi, ancak kısa sürede zalim ve tuhaf kararlarıyla dikkat çekmeye başladı. Birçok kaynağa göre, Caligula kendisini tanrı ilan etti ve insanlar ona ibadet etmek zorunda kaldı. Daha tuhaf olanı, en sevdiği atı Incitatus’u konsül ilan etmesiydi. Ayrıca, halktan büyük vergiler toplatarak kendi isteklerini gerçekleştirmeye çalıştı.
Caligula’nın akıl sağlığı bozulmuş ve despot bir lider haline gelmişti. Yönetimi sırasında ailesini ve birçok Roma soylusunu öldürttü. Sonunda, M.S. 41’de Senato tarafından düzenlenen bir suikast sonucunda öldürüldü. Ölümüyle Roma İmparatorluğu bir süre belirsizlik yaşadı ve halk bu tuhaf liderden kurtulmuş oldu .
Kim Jong-il (1941-2011) – Kuzey Kore Lideri
Kim Jong-il, 1994’ten 2011’e kadar Kuzey Kore’nin lideriydi ve dünyanın en kapalı ve izole rejimlerinden birini yönetiyordu. Kim, babası Kim Il-sung’un ölümünden sonra iktidara geçti ve ülkesini sert bir otoriter yönetim altında tuttu. Kuzey Kore devlet propagandası, Kim’in doğduğunda bir çift gökkuşağının belirdiği ve doğaüstü olayların yaşandığı gibi absürt hikayelerle doluydu. Kim Jong-il ayrıca büyük bir sinemaseverdi ve bir Güney Koreli yönetmeni kaçırarak kendisine propaganda filmleri yaptırdığı bilinir.
Liderliği sırasında Kuzey Kore, ekonomik zorluklar, gıda kıtlıkları ve uluslararası izolasyonla karşı karşıya kaldı. Kim’in 2011’de kalp krizi nedeniyle ölmesiyle, oğlu Kim Jong-un iktidara geçti. Kim Jong-il’in ölümünden sonra ülkede büyük bir yas ilan edildi ve halkın gözyaşlarıyla yas tutması zorunlu hale getirildi .
Idi Amin (1925-2003) – Uganda Devlet Başkanı
Idi Amin, 1971’de bir darbeyle Uganda’nın lideri olmuş ve 1979’a kadar ülkeyi demir yumrukla yönetmiştir. Amin’in hükümeti, baskıcı yönetimi ve insan hakları ihlalleriyle tanınır. Amin, yüz binlerce insanın öldüğü bir dizi etnik temizlik hareketine öncülük etti ve birçok siyasi rakibini ortadan kaldırdı. Kendini Britanya İmparatorluğu’nun fatihi ve “Afrika’nın son kralı” olarak adlandırdı, hatta İngiltere Kraliçesi’ni tehdit eden açıklamalar yaptı.
Amin’in liderliği boyunca halkını baskı altına aldı ve tuhaf bir lider olarak dünya sahnesinde ilgi odağı oldu. Bazı söylentilere göre, insan eti yediği bile iddia edilmiştir. 1979’da Uganda’daki ayaklanmalar sonucunda ülkeyi terk etmek zorunda kaldı ve Suudi Arabistan’da sürgünde yaşadı. 2003 yılında burada öldü .
Muammar Kaddafi (1942-2011) – Libya Lideri
Muammar Kaddafi, 1969’da bir askeri darbeyle Libya’da iktidara gelmiş ve 42 yıl boyunca ülkeyi yönetmiştir. Kaddafi, kendine has politik felsefesi olan “Yeşil Kitap” ile ülkede bir “doğrudan demokrasi” kurmaya çalışmış, ancak gerçek anlamda bir diktatörlük uygulamıştır. Uluslararası sahnede, Kaddafi renkli kıyafetleri, kadın muhafızları ve tuhaf açıklamalarıyla tanınırdı. Kaddafi’nin politikaları, ülkede geniş çaplı protestolara neden oldu ve 2011’deki Arap Baharı sırasında devrildi.
Kaçarken yakalanan Kaddafi, linç edilerek öldürüldü. Onun ölümü, Libya’da iç karışıklıkların başlamasına neden oldu ve ülke halen istikrara kavuşamamıştır.
Kaynaklar ve İleri Okuma için tıklayınız.
Suetonius, On the Lives of the Caesars [ BBC History – Nero ]
Robert Payne, Ivan the Terrible [Russian Life – Ivan the Terrible]
Brian Titley, Dark Age: The Political Odyssey of Emperor Bokassa [ BBC News – Bokassa ]
Suetonius, The Twelve Caesars [ History.com – Caligula ]
Bradley K. Martin, Under the Loving Care of the Fatherly Leader [ BBC News – Kim Jong-il ]
Mark Leopold, Idi Amin: The Story of Africa’s Icon of Evil [ BBC News – Idi Amin ]
Lindsey Hilsum, Sandstorm: Libya in the Time of Revolution [ Al Jazeera – Gaddafi ]
Bilimle kalın, bilimle bakın!
İlginizi Çekebilir: Pompeii’nin Yok Oluşu: Vezüv Yanardağı’nın Felaketi
No Comments